hafıza





hepimiz bir şeylere bağımlıyız
geçmişe..unutmaya..aldanmaya..
bizi yaşadığımız o korkunç duygudan kurtarıcak ne varsa
ona bağımlı oluyoruz

mutlak bir unutmanın imkansız oldugu gerçeği
bizi korkularımızla yüzleşmeye iter.
şimdi beynimizi unutmaya programlasakta
bir gün mutlaka hatırlıycaktır.
hafıza hazır oldugunda kendiyle yüzleşir.

ve
hafıza,
sürekli olarak
hayal gücü ve fantazilerimizin istilasına uğrar.
sonunda bi bakarız
yalanlarımızı gerçek yapmışız.
bu sürece delilikte denebilir.

üstüne çizik attıklarımız ya da çok küçükken yaşadıklarımız...
anılarımız...
er ya da geç insanlar hafızalarıyla yüzleşirler

geleceğemiz geçmişimizle bir köprü kurar.
yaşıyor oldugumuz ve yaşayacağımız şeyler geçmiş yaşantımızı anımsatır
hepimiz anılarımızla yaşarız..
her nefesimizde onlar vardır.

geçmişimiz bizi ve şu anımızı şekillendirir.
ve geleceğeimize ilham verir.
tüm yaşanmışlıklar bu yüzden değerlidir.
zamanı yaşayıp oldugu yerde bırakamayız.
yaşanmışlıklar bizi etkiler.
geçmişimiz aynı zamanda geleceğimizdir de.


ölüm aldıgımız nefestende yakın ve kaçınılmaz aslında.
nefesi tutabiliriz peki ya ölümü..?
saniyenin binde biri kadar uzak..

bazen ölümün ne oldugunu görmek için tuhaf bir arzu duyarız.
sadece 1 adım atıp ölüme gitmeyi o kadar isteriz ki.
sadece küçük bir hamle...
bizi durduran şey tutunduklarımız ve bize tutunanlardır


kim oldugumuzu bulmanın bir yoludur anılarımız
'anıların yoksa sende yoksun'dur.